M e t a Zih i n Y a p a y Z e k a v e Z i h i n F e l s e f e s i D e r g i s i METAZ İHİN YAPAY ZEKA VE Z İHİN FELSEFES İ DERG İSİ METAMIND: JOURNAL OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE AND PHILOSOPHY OF MIND ISSN: 2651-2963 Cilt: 5, Sayı: 1, Haziran 2022, 67-88 www.dergipark.org.tr/metazihin Volume : 5, Issue: 1 , June 2022, 67-88 To Cite This Paper: Akar , M. (20 22). “Okasyonalizme İtirazlar ve Verilen Cevaplar: Diyalektik Bir Çözümleme.” MetaZihin, 5(1): 67- 88. Okasyonalizme İtirazlar ve Verilen Cevaplar: Diyalektik Bir Çözümleme † [Objections to Occasionalism and Corresponding Answers: A Dialectical Analysis] Metin AKAR* Selçuk University Received: 18.05.2022 / Accepted: .28.06.2022 DOI: 10.51404/metazihin.1132647 Research Article Abstract: According to occasionalism, God constantly intervenes in the universe w ith his infinite will and power, and therefore he is the only true cause of all cause-effect relationships in the universe. All the agents we observe regarding t he cause-effect relationship are in fact occasional causes of divine intervention. Thi s paper firstly deals with the basic claims of occasionalism from the perspective of Ghazali and Malebranche with a descriptive narrative. The paper then analyzes the o bjections to occasionalism and replies from occasionalism in a dialectical manner. The paper claims that occasionalism is an approach with internal consistency but does not respond to objections outside of this perspective of internal consistency. Fina lly, the paper reveals that within the scope of contemporary philosophy of mind, occasionalism seems not to allow for scientific studies on the nature of the m ind and consciousness and advocates a mysterian position. Keywords: occasionalism, al- Ghazzālī, Malebranche, free will, the problem of evil, mind-body interaction. Öz: Okasyonalizme göre Tanrı, sonsuz iradesi ve kudreti ile evrene sürekli müdaha le eder ve bu yüzden evrende var olan bütün sebep -sonuç ilişkilerinin yegâne hakiki nedenidir. Sebep- sonuç ilişkisine dair gözlemlediğimiz bütün failler Tanrısal müdahalenin vesil e nedenleridir. Bu makale ilk olarak okasyonalizmin temel iddialarını Gazzâlî ve Malebranche perspektifinden betimleyici bir anl atımla ele almaktadır. Ardından okasyonalizme yapılan itirazları ve verilen cev apları diyalektik bir biçimde analiz etmektedir. Makale, okasyonalizmin iç tutarlılığa sah ip bir yaklaşım † Bu makale savunma aşamasında olduğum yüksek lisans tezimin bir bölü münden uyarlanmıştır. Author Info : Metin AKAR Selçuk University, Faculty of Letters, Department of Philosophy, 42130 Selçuklu -Konya, TURKEY. E-mail: metinakar12@gmail.com M e t a M i n d J o u r n a l o f A r t i f i c i a l I n t e l l i g e n c e a n d P h i l o s o p h y o f M i n d Metin AKAR MetaMind 5(1) / June 2022 68 olduğunu, ancak yapılan itirazlara bu iç tutarlılık perspektifi dışında cevap vermediğini iddia etmektedir. Son olarak makale, çağdaş zihin felsefesi kapsamında okasyonalizmin zihnin ve bilincin doğasına yönelik bilimsel çalışmaları dışladığını ve gizemci bir pozisyonu savunduğunu ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: okasyonalizm, Gazzâlî, Malebranche, özgür irade, kötülük problemi, zihin- beden etkileşimi. 1. Okasyonalizm: Metafiziksel Arka Plan ve Argümantasyon Okasyonalizm klasik felsefi tutum içinde evrende var olan nedensel zorunluluğu reddederken çağdaş zihin felsefesi içinde düalizme yöneltilen zihin -beden etkileşimine yönelik probleme sunduğu cevap ile bilinir. Nitekim okasyonalist düşüncenin bu konuda sunmuş olduğu çözüm aslında birbirinden farklı iki töz olan zihin ve bedenin etkileşime girmediği, söz konusu etkileşimin Tanrı tarafından gerçekleştirildiği üzerinedir.1 Dolayısıyla okasyonalist düşünceyi bir argüman halinde sunarsak bu argümanın sonuç önermesi “Evrende var olan her şeyin sebebi (zihin -beden etkileşimi dahil) Tanrı’dır” önermesidir. Okasyonalizmin diyalektik bir analizini yapabilmek içi n ilk olarak okasyo nalizmin metafiziksel arka planının hangi varsayım ve kuramlardan oluştuğu sorusunu açıklığa kavuşturmak yerinde olur. Ancak bunun için önce okasyonalizmin temel olarak hangi probleme bir cevap olarak ortaya çıktığını ve neyi iddia ettiğini tam olarak ort aya koymak gerekir. Vesilecilik olarak da bilinen okasyonalizm sözlükte “Descartes’in metafiziğinin doğurduğu çok önemli problemi, yani zihinle beden arasındaki ilişkinin nasıl kurulabileceği ve açıklanabileceği problemini açıklamak üzere, Hollandalı filoz of Arnold Geulincx (1624- 1699) ve Fransız filozof Nicolas Malebranche (1638 -1715) tarafından geliştirilmiş olan ve zihinle beden arasındaki her tür ilişki ve etkileşim in Tanrı aracılığıyla gerçekleştiğini savunan akım.” şeklinde tanımlanır (Cevizci: 1999: 637). Descartes’in metafiziği ile tespit edilen problem (zihin -beden problemi) zihin ve bedenin farklı iki töz olmasından kaynaklanan problemdir. Descartes’e göre asli özelliği düşünmek olan zihin gayri maddi olup evrende yer kaplamazken beden maddi olup evrende belli bir hacme sahiptir (Descartes, 2019: 120-121). Problem ise gayri maddi olan zihin ile maddi olan bedenin nasıl etkileşime girdiği problemidir.2 Bu 1 Okasyonalist düşünürlerden Gazzâlî ve Malebranche’ın zihin ve b edenin farklı iki töz olduğuna yönelik değerlendirmeleri için bkz: Gazzâlî: 1995 :77-78; 2018d: 20 ; Malebranche, 1989/I: 5; 1989/II: 37; 1997: 46-47. 2 Descartes’in zihin ve bedenin farklı iki töz olduğuna dair düşüncel erine Bohemya Prenses’i Elisabeth ve Pierre Gassendi tarafından itiraz sunulur. Buna göre fark lı iki töz olan zihin ve beden nasıl etkileşime girer? Gassendi şunları ifade eder: “Sizin gibi uzantısı olmayan bir ö zne nasıl oluyor da uzantısı olan bir bedenin görüşünü veya fikrini elde edebiliyor?” (Descartes’ten akt: Westphal, 2 020: 37). Descartes bu soruyu epifiz bezi üzerinden cevaplandırır: “Zihnin, bedenin diğer organlarının değ il de, salt beynin doğrudan tesiri altında görüyorum ya da belki beynimin küçük bir parçasının, yani sağduyunun bulunduğunu söylenen M e t a Zih i n Y a p a y Z e k a v e Z i h i n F e l s e f e s i D e r g i s i Okasyonalizme İtirazlar ve Verilen Cevaplar: Diyalektik Bir Yaklaşım MetaZihin 5(1) / Haziran 2022 69 doğrultuda okasyonalistler3 bu problemi çözme noktasında Tanrı’ya başvurur. Buradan hareketl e okasyonalistlerin nasıl bir Tanrı anlayışına sahip olduklarına ve Tanrı’nın insan ile iletişimi olan vahyin epistemik değerine değinmek yerinde olacaktır. Bu konuda okasyonalizmin argümanını oluştururken Gazzâlî4 ve Malebranche’ın görüşlerine odaklanacağız. Okasyonalist düşünceye sahip düşünürlerden Gazzâlî Tanrı’nın varlığına yönelik hudûs delili olarak bilinen argümanı kullanır. Bu argümana göre her hâdis (sonra dan yaratılan) var olmak için bir sebebe ihtiyaç duyar. Bu sebepler sonsuza kadar gidemeyece ği için sonradan yaratılmayan, varlığı kendinden olan bir zorunlu varlığa ve tercih ediciye ihtiyaç vardır. Bu varlık ise Tanrı’dır (Gazzâlî, 2018c: 37; 2021/ I: 233 -
234). Malebranche ise St. Anselmus tarafından ilk defa ortaya konulan ve Tanrı’nın varlığının a priori olarak bilindiğini ifade eden mükemmel varlık argümanını kullanır (1989/III: 97; IV: 134; 1990/VI: 183; 1997: 81). Bu argümana gö re insan zihninde kendisinden daha büyüğü tasavvur edilemeyen olarak Tanrı fikri vardır (Anselmus: 2017: 463-464). Ancak Tanrı’nın var olduğuna yönelik deliller ile okasyonalist düşünce arasında birebir ilişki kurulamaz. Tanrı’nın varlığı ile Tanrı’nın evrene sürekli müdahalesi arasındaki ilişki ise okasyonalistlerin vahye yönelik bakış açılarının ortaya konulması ile açıklanabilir. Tanrı’nın varlığı ile Tanrı’nın evrene sürekli müdahalesi arasındaki ilişki okasyonalist düşüncenin nedenselliğin5 var olduğuna yönelik kanıtları arasında yer alır. Nitekim buna göre eğer Tanrı olmasaydı bu ilişki kurulamazdı. Nedensellik tasarımı için tabir yerinde ise Tanrı’ya tam anlamıyla muhtacız. Bu konuda Malebranche şunları söyler: “Çünkü, Ariste, bazı filozofların zannettikleri gibi, Tanrı kolları bağlı durmaz. Şüphesiz, Tanrı şimdi hâlâ tesirde bulunuyorsa, genel olan şeylerde, tabiî nedenleriyle hiçbir zaruri ve esaslı münasebeti olmadığı açık olarak görülen şeylerde kendisine başvurmaya müsaade etmeseydi, kendisinin bazı etkilerin nedeni olduğu nasıl söylenebilirdi?” (Malebranche, 1997: 151). Dolayısıyla okasyonalist düşünce için kısmının.” (Descartes, 2019: 121). Elisabeth’in itirazı için bkz: (Westphal, 2020: 35 -36). Detaylı bilgi için bkz: Descartes, 1971: 274- 282. 3 İslam Kelamındaki düşünürler bizatihi zihin -beden etkileşime dair ifadelerden ziyade okasyonalist düşüncenin tümel önermesi dolayısıyla bu başlık altında değerlendir ilir. Zira okasyonalist düşünce halihazırda zaten kelamcılar tarafından ifade edilirken Maleb ranche ile birlikt e zihin- felsefesinde de tartışılır hale gelir. Bu konuyu Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi şöyle açıkl ar: “Malebranche irade ve kudretin tezahürü bahsinde bizim kelamcılarımızla aynı doğrultuda düşünür.” (Şehbenderzâde, 2018: 393). 4 Hem okasyonalizmin b etimleyici anlatımda hem de itirazlar ile cevaplar kısmında İsl am düşüncesi içinde genellikle Gazzâlî’nin görüşlerine başvuracağız. 5 Okasyonalist düşünce nedenselliği reddetmez, bunun yerine nedensel ilişkiler inin tamamını hakiki neden olarak Tanrı’ya hav ale eder. Neden- sonuç ilişkisi bağlamında gözlemlediğimiz failler ise sa dece vesile/ara nedenlerdir.